Günümüz ekonomik şartlarında birçok kurum, üniversite öncesi eğitim ya da üniversite eğitimini devam ettirmekte olan, gelir düzeyi düşük birçok öğrenciye burs vermekte ya da vermek istemektedir. Bu burslar işletmeler için belki küçük ancak öğrenciler için büyük önem taşımaktadır.
Ancak işletmeler açısından bir gider kalemi olan öğrencilere verilen bu bursların ticari karın tespitinde gider olarak dikkate alınıp alınamayacağı, bazı kıstaslara bağlıdır.
İlgili vergi mevzuatı çerçevesinde öğrencilere verilen burslar ücret olarak kabul edildiğinden, burs ödemelerinin GVK’ nın 40/1. ve KVK’ nın 6. maddelerine göre genel gider olarak safi gelirin/kazancın tespitinde indirilecek gider olarak dikkate alınması mümkün bulunmaktadır. Ancak bursların gider olarak yazılması için bazı koşulların yerine getirilmesi gerekmektedir.
Bursların Gider Yazılma Koşulları:
Vergi Kanunlarımızda öğrencilere verilen bursların doğrudan gider yazılabileceğine ilişkin açık bir hüküm bulunmamakta, yorumla bu sonuca ulaşılmaktadır. Ayrıca, kaç öğrenciye burs verilebileceği, kişi başı verilebilecek burs tutarı ve bir yıl/hesap dönemi içerisinde toplamda verilebilecek burs miktarı/tutarı konusunda da açık bir düzenleme yer almamaktadır. Bu bursların gider olarak yazılabilmesindeki temel esas işletmenin ticari faaliyetleri ile alakalı olmasıdır.
Gelir ve/veya kurumlar vergisi mükellefleri tarafından öğrencilere verilen bursların gider olarak dikkate alınıp alınamayacağı konusundaki mevcut uygulama, Maliye Bakanlığı’nın verdiği özelgelerde belirttiği idari görüşler çerçevesinde sürdürülmektedir.
Maliye Bakanlığı’na göre, bursların gider olarak dikkate alınabilmesi için aşağıdaki şartların topluca aranılması gerekmektedir
- Verilen Burs İşle İlgili Olmalıdır:
Burs öğrencilere şirkette belli bir süre çalışmalarını garanti altına almak amacıyla verilmektedir. Dolayısıyla, verilen bursun işle ilgili olduğunun ispat edilebilmesi için, burs verilen kişilerin okulu bitirdikten sonra işletmede çalışmak üzere bir yükümlülük altına sokulması gerekmektedir.
- Taraflar Arasında Bir Hizmet Yükümlülüğü Sözleşmesi Düzenlenmelidir:
Burs verilen kişilerin okulu bitirdikten sonra işletmede hizmet yükümlülüklerini yerine getirmek üzere çalışacaklarını gösteren bir sözleşme düzenlenmesi ve herhangi bir inceleme anında durumun denetim elemanına ispatlanması gerekir.
- Burs Verilecek Öğrenciler Türkiye Çapında Yapılan Bir Yarışma Sınavıyla Tespit Edilmelidir:
Burs verilecek kişilerin, Türkiye’nin tüm yerleşim merkezlerinde eğitim gören öğrencilerin katılabileceği bir yarışma sınavı sonunda sınavı kazanan kişilerden olması gerekir. Bu şartın yerine getirilebilmesi bakımından burs verenin mutlaka bir yarışma sınavı yapması gerekmemektedir. Örneğin, Devlet tarafından yapılan üniversite (LYS) veya liseye (SBS) yerleştirme sınavlarına girerek bir programa yerleşen yani sınavı kazanan öğrenciler arasından seçim yapılarak burs verilebilir. Bu şartın konulmasındaki amaç ise, şirketlerin sahip, ortak veya yöneticilerinin yakınları için yapılan eğitim harcamalarının gider yazılmasını önlemek, başarılı olan öğrencilere burs verenleri desteklemektir.
- Verilecek Burs Miktarı, İşin Önemi ve Genişliği İle Orantılı Olmalıdır:
Bursun süresinin ve karşılanacak eğitim giderleri tutarlarının, işin önemi ve genişliğiyle yani, işletmenin büyüklüğü, cirosu ve beyan ettiği gelir ile orantılı olması gerekmektedir. Örneğin, cirosu 10 Milyon TL olan bir şirketin 5 Milyon TL tutarındaki bir burs harcaması, işletmenin büyüklüğü ve cirosu ile orantılı olmayacaktır.
İşletmeler tarafından verilmesi planlanan bursların yukarıda belirtilen 4 şartı taşıması halinde, verilen burslar genel harcama olarak gider yazılabilmektedir. Ancak bu koşulları taşımayan ve/veya sadece yardım/hayır amacıyla verilen bursların vergi matrahının tespitinde gider olarak dikkate alınması mümkün bulunmamaktadır. Çünkü bu tür burslar tamamen özel amaçla verilmekte olup, işletme/şirketle veya yapılan ticari faaliyetle bir ilgisi bulunmamaktadır.
Mehmet Okan ERYÜZLÜ
Serbest Muhasebeci Mali Müşavir